8 Haziran 2009

Türkiye'de Gazetecilik Dediğimiz Şey


Dünki %100 Futbol programında Rıdvan Dilmen'in anlattığı olay Türkiye'de gazeteciliğin ne halde olduğunu çok iyi bir şekilde gösteriyor. Güntekin Onay soruyor "Hocam Mehmet Topuz transferi için Antalya'ya gidip onunla konuştuğunuz doğru mu" diye. Rıdvan Hoca'nın cevabı şu:

"Bir akşam telefonum çaldı, arayan Mehmet Topuz. "Merhaba Rıdvan Hoca'm ben Mehmet Topuz" falan dedi. Sonra Aziz Yıldırım'la görüşmek istediğini söyledi ve benim aracı olmamı istedi. Ben de onu bir arayım sana dönerim dedim. Aradım başkanı böyle böyle "Mehmet Topuz sizinle görüşmek istiyormuş" dedim. Başkan o gece biraz rahatsızdı, "Aramasın, ben onu yarın ararım" dedi. Ben de aradım Mehmet'i tekrar, dedim ki "Başkan bu gece rahatsızmış biraz hiç arama. O yarın seni arayacakmış." Kapattım telefonu Mehmet'in numarasını mesaj attım Aziz Yıldırım'a. Öyle işte. Kimsenin ayağına gitmişliğim yok, ben bir tek Allah'ın ayağına giderim.
Bu haber çıktıktan sonra, haberi yapanı aradım yazıyı sordum. "Ben öyle haber vermedim gazeteye, onlar bu şekilde yayınlamışlar" dedi. Demek ki gazete imzasını istediği gibi kullanabiliyor yazarının."

İnsanı gazetecilik okumaktan soğuttular cidden...

Hiç yorum yok: