31 Mayıs 2009

Ş-A-M-P-İ-Y-O-N Ulan İşte


Dün gece neler yaşamadım ki. Arkadaşlarımın ekmesiyle maçı kahve yerie internet-radyo birlikteliğiyle takip ettim. Son 10 dk evden çıkıp Denizli Atatürk Stadyumu'nun yolunu tuttum. Tabii bütün Beşiktalılar içerde ve Denizlispor fomalılare dışarıda plan yapıyorlar, "Nasıl olay çıkaralım" diye. Burada o formalılarla ilgili bir parantez açalım.

Hani her maçtan önce stadın önünde 2-3 tane tezgah açılır da bilimum takım ürünleri satılır ya bu formalıların formasını maçtan yarım saat önce oradan aldığını biliyoruz. Şehrin Fenerli'si Galatasaraylı'sı ya da her tür anti Beşiktaş'ı birşeyleri karldıramayarak oradalar. Şampiyonluğu zehir etmek, birkaç Beşiktaş taraftarının kafasını gözünü yarmak için orada o orospu çocukları. Ki başardılar da. Parantezi kapattım.

Maçtan sonra bizim taraftarın çıkabileceği girişler arasında turladım durdum. Bol bol fotoğraf çektim ama görüntü kalitesi berbat, telefon kullandığım için. Beşiktaş formalı her yaştan insan önümden geçedursun bizim Denizlispor formalılar kendi aralarında kavga etmeye başlayıp Çaybaşı yönünde koşmaya başladılar. Ben de bir rahatlama elbette. Kkafa göz dalsınlar birbirlerine bizim Çınar meydanınki kutlamamızın içine etmesinler.

Çınar meydanına indim kısa sürede. Tabii başka Beşiktalılarla birlikte. 3-5 bayrakçı vardı orada hani adi bayrakları kutlama için kazık atarak bize kaktıranlar... Yine de o kazığı yemenin bile zevkinin ayrı olduğunu bilmemden ötürü tereddütsüz aldım bir tane bayrak ve hemen karşıdaki topluluğa karıştım. Kimse birbirini tanımıyordu ama herkes omuz omuzaydı, herkes aynı dili konuşuyordu. 2-3 marş okunmuştu ki henüz bizim Denizli formalı gerizekalı topluluk geldi meydana. Denizli marşı söylemeye başladılar. Tamam buna brşey diyemeyiz de biz tekrar hareketlenmeye başlayınca bu kez küfür etmeye başladılar. Denizlispor'a giren çıkan birşeyin olmadığını düşünürsek bu adamların Denizlispor'un destekçisi olmadığını anlayabiliriz.

Neyse biz hafiften çözülmeye başladık küfürlerden sonra tam da o sırada rastgele atılan bir taş kaburgama denk geldi. Sırtım halen ağrıyo yemin ediyorum. Allah topunun belasını versin.

Atılan taştan sonra karşı gruptan olabildiğince uzaklaşan ben birşeyler olmasını bizi rahat bırakmalarını bekliyordum ama olmadı. Şampiyonluk kutlaması bana zehir oldu. Sadece yolda gördüğüm Beşiktaşlılar'ın fotoğraflarını çektim biraz. Öylece eve geldim. Banyo, Kabak Yelleri falan yaptım, zehir bir akşamın sonunda zorla uykuya daldım.

Birkaç kare:


Baba oğul şampiyonluk kutlaması

Baba ve iki oğlu. Çocukların sırtlarında birer Bobo forması babamın sırtındaysa eski tipte bir forma günün en eğlenceli grubu olabilir...

Ben fotoğraflarını çekmek isteyenene kadar gayet sohbet bir bayan bir erkek. Aralarındaki ilişkiyi bilmiyorum.

Çınar meydanında Bobo formalı yüz kişiden biri.

OOOOOOOOOOOO... Şampiyon!


Not: Dün gece fotoğrafımı çekmek isteyen ardından da makinesini bana uzatıp kendi fotoğrafını çekmemi isteyen bir Beşiktaşlı ardı. Umarım kendisi Beşiktaşlı blogculardan biridir. Ben de kendi taraftar resmimi bulabilirim... :)

Hiç yorum yok: