14 Şubat 2009

Haftanın DVD Tavsiyesi!

Evet, sevgili Kültürlük okurları, bu haftaki DVD tavsiyesini ben yapacağım.Ben bu filmi çok eleştirmiştim, ancak hala izleyin demekten dilimde tüy bitti!Benim bu kadar eleştirmeme rağmen önerdiğim ender filmlerden.Filmin genel olarak yapısında, anlatış stilinde ya da daha başka bir yeinde hata yok, yanlış da yok.Ancak yüzeysel değil de; derinlemesine incelersek göreceğiz ki, aslında içinde çok fazla eleştirilmesi gereken anektod dediğimiz ara notlar var.Daha önce takip edenler bilir; Mustafa hakkında genişçe olmasa da "Sihir Başlasın"da eleştirimi yapmıştım.Aynen alıntılıyorum:

Başlamadan önce bütün eleştirilerimin film üzerine olduğunu söylemek isterim.Atatürk'e ve politikalarına sonsuz saygım var ve minnetarım...Ama ne yzık ki film hakkında böyle düşünmüyorum...

Filmle ilgili sosyal hocasıylada nerdeyse bi ders boyunca tartıştık.Filmin geneline bakarsan iyi bi belgesel.En azından arşive girmeyi kesinlikle hak eder.Yanlız şöyle bir durum var ki asıl önemli olan bu bence; bu filmi çok küçük çocuklarında izlemesi...Film içine öyle özenilerek yerleştirilmiş o kadar çok Anti-Kemalist ögeler vardı ki bunları görüp beynimizin süzgecinden geçirip kabul etmemeliyiz.Tabi ki biz bunu yapabiliyoruz ancak 3. sınıf çocuğundan bunu bekleyemeyiz değil mi?O yaşta ki çocuklar henüz yeni Atatürk'ün siyasi yönünü öğrenmeye başladılar onalra tutup Atatürk'ün kadın düşkünlüğünü ve alkol-sigarasını anlatırsak onların en çok örnek almak istedikleri kişiyi karalamış olmaz mıyız?Bırakalım onlar bunları büyüdükçe ve beyin süzgecini kullanmaya başladıkça öğrensinler.

Atatürk'ün düşünce hayatını anlatırken durup durup kültablasını -içi full dolu- gösterirlerse ben bu filme "Kemalist" bi film demem.Günümüzde de böyle bi film bekleyemem zaten o da ayrı bi konu...

Sonlara doğru Atatürk'ün yanlızlığından bahsederken günde bi büyük devirdiğinin üzerine basılıyorsa anlatım yapılırken, ben o filmde bi bit yeniği ararım.

Eğer bi filmde Atatürk'ün İstanbul'da ki ilk okul senesini anlatırken tek cümle kullanılırsa ve o cümle de "Atatürk'ün o sene kadın düşkünlüğü olmuştu" ise be bu filme muhteşem demem.

Bu film tabii ki benim için iyi oldu.Ben bazı bilgileri sildim attım ama benim kadar -az da olsa- sosyal ve tarih altyapısı olmayan insanların bu filmi izlediği düşünülürse ve içindeki bazı bilgilerinde yanlışlığı kanıtlanmışsa ben filmden çıktıktan sonra "Vay be...Süper Filmdi" demem diyemem de zaten...

Eğer bu filmden sonra toplumda tartışmalar oluşuyorsa bu film harika bi belgesel olmamıştır.Zaten bence bu film "belge"sel de olmamıştır.

Biliyorum şimdi ben ne dersem diyeyim bu filme çoğu kişi gitti.Ancak zaten filmin gişe başarısı filmin gerçek başarısını vermez.Eğer öyle olsaydı "Recep İvedik"in oscar alması gerekmez miydi?..

Yine de doğru mu yanlış mı iyi mi kötü mü diye sizde karar vermek için izleyin.Ama kesinlikle tam anlamıyla gerçekleri yansıtmayan bi film olduğunu düşünüyorum...

Aynen böyle düşünsem dahi filmi yine de tavsiye ediyorum.İzlemenizi tavsiye ettiğim bu film; bazı yerleri atılınca/düzeltilince muhteşem bir belgesel.Dediğim gibi; arşivlenmeyi de kesinlikle hakeder.Can Dündar; "Sarı Zeybek" ile başladığı seri niteliğindeki belgeseline kattığı "Mustafa" filminin adı da çok eleştiri çekti.Ancak ben katılmıyorum.Burada izleyiciye verilen "Mustafa Kemal ATATÜRK" değil!Sadece Mustafa...İnsan, ne kadar az da olsa hata yapabilen; Türk olan herkesin örnek aldığı "insan"Duyguları, hayalleri olan biri.Eğer 10 yaşınızdanbüyükseniz izleyin, bazı yerleri eleyin ve diğerleri aklınızın bi köşesinde dursun.DVD'si ise ne filmden üstündü, ne de filmden kötü.Yine de izleyin, en azından fikriniz olsun...


İyi Seyirler...

Hiç yorum yok: