13 Ocak 2009

5'e 8 kala




Charlie’nin içki arkadaşları. İkisi de en saçma karakterlerdenken çok ciddi rollere büründüler.Desmond diziye ilk katıldığında “Penny Penny,” diye ağlayıp, sızlanıp durmaktan bir ikinci sınıf öğrencisine benziyordu. Onun Penelope’ye olan aşkı çok büyük olabilir ama bunu çok vurguluyorlar dizide. Rahatsız edici bir durum. Geri döndükten sonraysa hayatının hatasını yapıyor, John’a yardım ederek. Üçüncü sezonda onu bambaşka bir karakterde görüyoruz. Penny, Penny diye bağırıp durmuyor artık. Geriye gidip tekrar adaya dönmesi, sürekli geleceği görmeye başlaması da cabası. Devamlı olarak –bu Penny’ye ulaşma fırsatını kaçırtacak bile olsa- Charlie’nin ölmesini engelliyor. Hatta Charlie ölüme giderken bile yanında o vardı. Bu yüzden önemli bu adam. Son sezondaysa kurtulmalarına yardım ediyor. En sonunda Penelope’nin teknesine binmelerini de sağlıyor. Ve orada mutlu son! Keşke diyebilseydim. Önümüzdeki iki sezonu Penny’i, Benjamin’in gazabından korumakla geçirecek gibi…

Hurley’se her zaman herkese yardım etmeye çalışan, akıl hastanesinde yatmasına karşın belki de aklı herkesten daha başında bir tip. “4, 8, 15, 16, 23, 42”nin ilk kez geçtiği bölümünden sonra çok fazla dikkat çekmeye başladı. Zavallım o biraz. Sen git milyonlar kazan ama paranın hiçbir hayrını göreme. Jack’e akıl hastanesinde yattığını söyledikten sonra kimse onu kaale bile almazken yine kendisini gösterdi hem de en önemli anda. Sayidleri kutarmakla da kalmıyor orada telsizle “others”a gönderdiği mesaj bizimkilere moral oluyor, bir güzel gemiyle iletişim kurabiliyorlar. Lotodaki milyonlarının yanına Oceanic’in verdiği yüklü tazminatı da koymasına rağmen rahat edemiyor. Santa Clara’ya dönüyor. Paranın değiştirebileceği bir karaktere sahip değil o…

Hiç yorum yok: