11 Ağustos 2009

Karmaşık Post


Zorunluluk hissetmeden yazdığım son post 4 gün önce yazılmış. Ardından blogda sadece 3 post var ikisi bana ait olan. Birinde kedi koleksiyonundan bir parça, birindeyse zorundalık hissinden atılmış bir "Charlie'nin Melekleri" postu var. Demek ki neymiş şu sıralar ne yazmaktan ne de hep takip ettiğim şeyleri takip etmekten zevk alıyorum.

Şu sıralar e çok yaptığım şey internete gidip 2k9 oynamak, Lost ve Big Bang'i seyretmek. Ha bir de arkadaş ilişkilerimdeki karmaşıklarla uğraşmak. Hoş arkadaşlarla uğraşmak elbette zevk veriyor ama kafamın yarısını da alıp götrüyor. Buna ne sebep oluyor tam bilmiyorum ya. Belki de koca DVD kutusunu İzmir tatilinde kaybetmiş olmaktır kafamı karıştıran.

Döndüğümde yapacak işlerim vardı güya ama öncelik verdiğim iki şeyi şu sıralar yapmam çok zor. İkisi için de NBATurka'ya girmem gerekiyor ama NBATurka'ya bir türlü erişemiyorum. Yeni yeni öncelik kazanmaya başlayan bir başka şey de Sihir Başlasın'la ilgili ama nedense oraya girdim mi çıkasım geliyor.

Yeni bir Vodafone hat almam lazım. Avea'nın tarifileri iyice sıkmaya başladı. Ben de Vodafone hat alacağım. Avea'yı kapattırmam lazım çünkü ona da ayda bir 100 kontör parası bayılmam lazım. Numara taşıma olayından hoşlanmıyorum. Hangi hat olduğum belli olsun en iyisi. Ama Avea'yı da kapattıramam. Çünkü 2010 Dünya Şampiyonası - Gönüllü Çalışan formuna Avea numaramı yazdım çoktan. Ha şu anda bana zevk veren nadir şeylerden biri de gidip TBF'nin sitesinden başvuru formunu tekrar tekrar okumak. Başvurduğum kategoriye alınacakların yapacaklarını okudukça içimi tekrar tekrar bir heyecan kaplıyor. Klasik "Kaç bin kişi başvuracak aynı görev için beni mi seçecekler" düşüncesi içimde bir yerlerde bağırıp dursa da...

İçimdeki heyecanı bana tekrar kazandıracak bir site arıyorum. Sabahtan beri bakıyorum ama bulabildiğim birşey yok. Dizi/film forumları olsun, anime/manga forumları olsun... Kayıp Rıhtım ve Skandar Keynes Fan siteleri tam da aradığım şeydi belki de. Narnia Günlükleri konuşulabilecek bir alan. Ama görülen Türkçe katliamları pek sarmadı açıkcası. Keşke NarniaGünlükleri.net 'i istediğim gibi hayata geçirebilseydim. Saracak birşey olurdu hiç değilse.

Twilight'a mı sarsam? Zaten bir haftadan uzun süredir yeni açılmış bir Twilight forumu olan NewMoonTr 'de takılıyorum. Gerçi sitenin çoğunluğu gibi daha çok Twilight dışı bölümlerinde ama olsun... Başlamak için bir sebep elbet. Ama Twilight 'ı Harry Potter 'dan üstün görenleri geçtim "Hangisi daha üstün" konusunda tartışanları bile düşündüğümde seriden tiksiesim geliyor. Anlamıyorum bu insanları. Twilight'ta fantastik şeyler sadece tuz biber olsun diye var bu bir aşk romanı serisi. Harry Potter fantastik bir seri. Ki ikisini de okuyanlardan (yani sadece Twilight'ı okuyup HP'nin filmlerini izleyerek "Twilight Hp'ye 3000 basar diyen mallardan olmayanlar) bir çoğu bu HP'de bahsedilen aşkın ve sevginin de Twilight'tan daha iyi anlatıldığı kanısında. "Hangisi daha iyi" tartışmalarını bir yere bağlamak çok zor. Melez Prens ve Yeni Ay aynı dönemlerde piyasaya çıksaydı görürdük gişedeki karşılaşmayı. Sırf ABD yapımı olduğu için Twilight'ı -bir yandan da HP'yi ezerek- göklere çıkaran Amerikalılar'ın ilk gün hangisine gideceğini çok merak ediyorum ben. Sonuçta iki filmin de seyirci konusunda avantajları eşit. HP'nin yıllardır büyüttüğü bir hayran kitlesi var, Twilight'sa tam HP'nin durgun dönemine geldiğinde meydanı boş buldu ve hayran kitlesini kısa zmanda aşırı büyüttü. İkisinin de avantajları var ve aynı şartlarda mücadele edecekler. Ama tartışmak yanlıştı değil mi? Ben de tartışmaya giriyorum sanırım.

Cumartesi-Pazar-Pazartesi boyunca en olmadık zamanlarda (yolda dikelmek, uykuya dalmak ya da yiyecek birşeyler hazırlamak gibi) kanayan burnumu da esgeçmeyelim. İçimdeki kan bitmedi anasını satayım. Uykuya dalmak üzereyken kanamış olan bir burun bi de uyurken nasıl kanayabilir? Yastık kılıfımda kan görmek korkutucu birşey. Evet canımı sıkan şeylerden biri de bu olabilir.

Çevremdeki insanları teker teker bir yerlere yollamak da canımı sıkıyor olabilir. Yarın witch'i İzmir'e gönderiyorum. Perşembe akşamı ynie burda olacak olsa da bir garip geliyor. Yine yarın Udb'yi İspanya'ya yolcu ediyorum (Aramızdaki Yalova-Denizli yolu kadar mesafeye rağmen yolcu edebileceğim izlenimi var üzerimde). Cumartesi günü annemi İzmir'e yolluyorum. Hoş hemen ardında da kendimi yolaacağım oraya. Haftaya perşembe kuzenimi Isparta'ya yolluyorum askerlik zırvası yüzünden. Eh dipdibe geçirdiğimiz bir buçuk aydan sonra bu son derece zor olacak.

Önümde uzanan yol bitmiş görünüyor. Önümde klitli bir kapı var. Buna bodoslama dalmak yerine kilidi nasıl delip de yeni koridora çıkacağımı bulana kadar biraz kafa istiharati vermek istiyorum kendime. Son hatırladığımda Mert de pek takılamıyordu buralarda. Eh şimdilik aramıza son katılan Minyora-Corin ikilisine bırakıyorum buraları.

Ben yine bilgisayar başında saatlerimi geçireceğim. Facebook açılmayacak ben bilgisayarıma küfredeceğim. Yedeklediğimiz Lost bölümleriyle DVD'deki alt yazılar uyuşmayacak ben BS Player'a küfredeceğim. Lost 6. Sezon Blogu 'nda birinin diziye geri dönmeyeceği haberi olacak ben Lost'a küfredeceğim. Merakla takip ettiğim filmin son sahnesi için 7 dakika reklam izlerken kanala küfredeceğim. Albus Severus Potter ve Bellatrix'in İntikamını okuyacağım ve Albus her saçmaladığında ben hikayenin yazarına küfür edeceğim (Metehan'a şimdiden özür). Dürüm yerken içinde bir tacuk parçası düşmek için bula bula benim yeni tişörtümü bulacak ve ben bunu yapan ustaya küfredeceğim. Öyle işte yine normal eğlenceli hayatımdayım. Kafa istirahati dediysek hayattan ayrılmıyoruz ya. Potası Delik ve Kaan Mert's'de yazmaya devam ederken saçma bir yorum görüp toptan bloga küfredeceğim.

Son olarak bu akşam Aile Reisi ve Benimle Dans Et ile yarın da Hayalet Sevgili ve Gölge Oyunu'nu izlemeniz gerektiğini söylüyorum. Gözümüz gönlümüz kaliteli yapım görsün İlle de Roman Olsunlar'ın Geniş Aile'lerin arasında. Bir de gözünüzü Çoban Salata-Sportif Cümleler-Erbo's gibi bloglardan ayırmayın. Ben öyle yapacağım da. dwayde'den ufak bir tavsiye...

Herşey yoluna gireceğine kadar kendinize iyi bakın...

1 yorum:

Cenky dedi ki...

Çok tatlı adamsın.